En Çok Merak Edilenler

Enerji Dönüşümünün Kısa Tarihi

5 Dakika Okuma

Enerjimiz Etkinlik

İnsanoğlu her çağda kendisine az harcamayla en yüksek verimi sağlayacak kaynakların peşinde koştu. Teoriler, formüller, teknolojiler zamanla gelişip değişti ama bilim insanlarının enerjiyi optimize etme çabası hiç hız kesmedi.

Aslında bugünlerde konuşulan ve oldukça ilgi çeken yenilenebilir enerjinin temelleri çok eski zamanlara dayanıyor. Isınma, ışıklandırma, toprakları verimli hale getirme gibi ihtiyaçların öncülük ettiği güneş enerjisi kullanımının M.Ö 400’lü yıllara kadar gittiği söyleniyor. 1860’lı yıllarda ise Fransa’da üretilen bir buhar makinesinin güneş enerjisiyle çalıştırıldığı bilgisi bulunuyor. Kırılma noktası ise 60’larda yaşanan büyük petrol krizi olarak görülüyor. Bu olağandışı durum sonrası herkesin alternatif enerji arayışına girmesinin güneş enerjisinin popülaritesini artırdığı tahmin ediliyor. Yani aslında insanlık doğadan gelen, sürdürülebilir enerji kavramına sanıldığı kadar yabancı değil.

Bunun yanı sıra bazı kurumlar sürdürülebilir enerji kaynaklarını üç sınıfa ayırıyor:

  1. 19. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan, biyokütle enerjisi, hidroenerji ve jeotermal enerjiyi içine alıyor.
  2. Bu bölüm 80’li yıllarda çalışmaların yoğunlaştığı ve hala sürdüğü kaynakları kapsıyor. Güneş pilleri, rüzgar kaynaklı enerji, biyoenerji, solar teknolojiler, ikinci neslin sürdürülebilir enerji kaynakları arasında sıralanıyor. Saydığımız kaynakların AR-GE çalışmalarının başladığı tarihlerden bu yana enerjinin kaderini tayin edeceği düşünülüyor.
  3. Üçüncü nesil kaynaklar henüz üzerinde çalışılmaya ve geliştirilmeye devam edilen projeler olarak belirtiliyor. Okyanus enerjisi, atık yönetimi sonucu elde edilen gazların değerlendirilmesi, termal enerjilerin rafinasyonu, dönüşen biyokütle enerjisi gibi örneklerin daha etkin kullanımı ve enerji üretiminde payının artırılması oldukça önemli. Bilimin aldığı yola ve daha önce imkansız görünen kaynaklara ulaşılabildiğini varsayarsak, üçüncü nesil enerjilerin kullanım alanının daha da genişleyebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Türkiye’de güneş enerjisinin tarihsel yolculuğu

Güneş kaynaklı enerjinin ülkemizde resmen kabul edilmesi 1960 yılında gerçekleşmiş, 1975 yılında ise bununla ilgili bir kongre düzenlenmiş. Bahsettiğimiz bu iki gelişmeyle ivme kazanan enerji sektöründe çalışmalar tamamen bu yöne kaydırılmış ve özellikle üniversiteler bu alanda araştırmalar üretmeye başlamış. Yine 1975 yılını takip eden yıllarda ODTÜ’de ve Ege Üniversitesi’nde güneş enerjisi merkezli çalışan birimler kurulmuş.

Türkiye’nin saygın kurumlarından TÜBİTAK ise 80’li yıllardan itibaren güneş pillerinin dizayn aşamasından üretimine kadar birçok konuda çalışmalar yürütmüş ve hala da farklı enerji kaynaklarını araştırarak projelerini sürdürüyor.

 

Kaynaklar:

http://www.elektrikrehberiniz.com/elektrik/elektrigin-tarihcesi-5062/

http://www.gunessistemleri.com/tarihsel.php

https://www.ilkkimbuldu.com/elektrigin-tarihi/

İlginizi çekebilecekler diğer içerikler