En Çok Merak Edilenler

Nükleer Santral Kazaları ve Nükleer Enerjiye Etkileri?

7 Dakika Okuma

Enerjimiz Etkinlik

Yakın tarihimizde bilim adamları nükleer enerji sektöründe devrim niteliğinde değişikliklerin yaşanacağından bahsediyorlardı.

Taki 1 Mart 2011 yılında Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami felaketine kadar. Japonya’da meydana gelen bu deprem Fukuşima Nükleer Santrali’ne büyük hasar verdi ve dünya olarak büyük bir felaketin eşiğinden dönüldü. Japonya depremine müteakip yaşananlar aslında bir gecede nükleer santrallere bakış açısını kökünden değiştirdi. Özellikle Avrupanın önde gelen sanayi devlerinden Almanya, nükleer santral projelerini iptal ederken gelişen ekonomisi ile Çin, nükleer santral projelerini gözden geçirmek zorunda kaldı.

Japonya depremi sonrasında Fukuşima Nükleer Santrall’ndeki temizleme çalışmalarının aylar hatta yıllar sürmesi bekleniyor. Milyarlarca dolara mal olan bu krizin nükleer enerji sektörünü olumsuz etkileyeceği ve bu alanda yapılacak yatırımların ciddi oranda düşeceği de söyleniyor.

Japonya’daki kazaya benzer bir felakette Amerika’nın Pensilvanya eyaletinde 1980’li yılların hemen başında meydana gelmişti. Three Mile Island Nükleer Santrali’nde meydana gelen bu kaza sonrası 30 yıldan daha uzun bir süre Amerika’da yeni bir nükleeer santral inşa edilmedi. Durum böyleyken bazı uzmanlar, Japonya depremi sonrası nükleer santralde yaşanan krizin nükleer enerjinin sonunu getirebileceği görüşünde birleşti.

Yine kriz sonrası ABD’de bulunan Worldwatch Enstitüsü tarafından yapılan açıklamada, yaşanan bu krizin nükleer enerji sektörünün sonunu getirebileceği görüşü ileriye sürüldü. Yine aynı enstitüye göre, nükleer enerji sektörü son yıllarda yüksek maliyet ve kamuoyundan gelen tepkiler sebebi ile dar bir alanda faaliyetlerini sürdürdüğünü ortaya koydu.

Nükleer Santral Faydaları Nelerdir ?

Nükleer enerjinin mevcut risklerine rağmen, nükleer enerjiyi destekleyen uzmanlar, yaşanan kazaların oldukça sınırlı ölçüde olduğunu, bu kazaların nükleer enerji teknolojisinin dünyamıza vadettiği avantajları gölgelemesine müsaade edilmemesi gerektiği görüşünde. Uzmanlara göre, iklim değişikliği, hava kirliliği ve temiz enerji ihtiyacı nükleer enerjinin neden vazgeçilmez olduğunu ortaya koyan hususların başında gelmektedir.

Dünyada kullanılan elektriğin yüzde 14’ü nükleer enerji ile elde edilmektedir. Eğer bu teknolojiden tamamen vazgeçilirse meydana gelecek enerji açığının ancak daha fazla fosil yakıt yakarak karşılanabileceği söyleniyor. Öyle ki ufak bir nükleer yakıtın kazandırdığı enerji için kömür santralinde bir ton kömürün yakılması gerekmektedir.

Nükleer Enerjinin Gelecekteki Yeri Nedir ?

Her ne kadar günümüzde yaygın olarak kullanılsalar da, yenilenebilir enerji kaynaklarından gelen elektrik tek başına şehirlerin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmemektedir. Bunun yanında kömür, petrol gibi fosil kaynakların kullanılması durumunda ise karbon salımı önemli miktarda artmaktadır. Dolayısıyla bu noktada nükleer enerji teknolojisi iyi bir alternatif olarak ortaya çıkıyor.

Günümüzde birçok bilim adamı nükleer enerjiyi daha güvenilir hale getirmek için çalışmaktadır. Bu noktada uzmanlara göre nükleer enerjide yaşanacak en büyük gelişmeler; yeni yakıt ve yeni reaktörlerin ortaya konulması olacaktır. Yeni yakıt kullanımı kapsamında, UO2 ve MOX dışında başka oksit yakıtlar, metal uranyum yakıtlar, karbon temelli yakıtların kullanılması yakın gelecekte planlanmaktadır.

Nükleer enerjide öncü ABD ve Japonya gibi ülkeler uranyum kullanımı ve teminine ilişkin maliyetleri azaltmak için okyanus suyundan uranyum elde etmeyi planlıyorlar. Uzmanlara göre okyanuslarda toplamda yaklaşık 4.5 milyar ton uranyum bulunmaktadır. Bu uranyum miktarının sadece yarısı dünyanın elektrik enerjisini bin yıllar boyunca tek başına karşılamaya yatecek düzeydedir. Bu gelişmelere ek olarak nükleer reaktörlerin yeniden tasarlanması da söz konusudur.

Ülkelerin milyonlarca dolar yatırım yaptığı mum gibi nükleer reaktörler geliştiriliyor. Bu reaktörlerin özelliği yavaş yanması ve yakıtı çok verimli kullanmasıdır. Ayrıca bu yeni reaktörlerin kullanımda oldukları sürede tekrardan yakıtlarının yenilenmesine gerek kalmamaktadır. Tabi bu teknolojinin tam olarak kullanılması için daha alınması gerek yol oldukça fazla.

Japonya kazası sonrası nükleer enerji konusu tekrardan birçok ülke tarafından masaya yatırıldı. Bazı ülkeler nükleer enerjiden vazgeçme kararı alırken bazı ülkeler farklı avantajları nedeni ile bu teknolojiye yatırım yapmaya devam etme kararı aldılar. Gelecek yıllarda nükleer enerji sektörünün ne durumda olacağı net olarak bilinemediğinden dolayı farklı ülkelerin yeni teknolojilere yatırım yapması önemli bir gelişmedir. Çünkü ancak bu şekilde gelecekte kullanılması olası teknolojiler var olabilecektir.

Gelecekte dünyanın enerji ihtiyacı ve bu ihtiyacın tam olarak nasıl karşılanacağı bilinmemektedir. Durum böyle iken küresel olarak ülkelerin farklı alanlarda yatırım yapmaları ve olası farklı sonuçlara göre hazırlıklı olmaları çok önemli bir gelişmedir.

Kaynakça:

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45429629

http://www.emo.org.tr/ekler/49895dc8cac4df4_ek.pdf

İlginizi çekebilecekler diğer içerikler