En Çok Merak Edilenler

Biyodizelin Diğer Yakıtlardan Farkı Nedir?

4 Dakika Okuma

Enerjimiz Etkinlik

Biyodizelin Doğuşu

Çağımızda her işin üstesinden kolayca gelebilmemizin nedeni, sanayi ve teknolojinin hızlı gelişimidir. Ne yazık ki bu alanlarda yaşanan gelişmeler, birtakım sorunları da beraberinde getirdi. Son yıllardaki karbon salınım oranları göz önüne alındığında, küresel ısınma bu problemlerin başında gelmektedir. Küresel ısınmaya neden olan en büyük kirliliklerden biri ise kullanılan araçlardan kaynaklandığı için yakıt üzerine yoğun çalışmalar yapılmış ve biyodizel yakıtlar ortaya çıkmıştır.

Biyodizel yakıt; bitkilerin yağlı tohumları, atık kızartma yağları, hayvansal yağlar gibi her türlü biyolojik kökenli yağların uyumlu bir katalizör eşliğinde, kısa zincirli bir alkol ile reaksiyona girmesi sonucu meydana gelen metil ester grubu bir yakıttır. Peki biyodizel yakıtın diğer yakıtlardan farkı nedir?

Biyodizelin Farkları

shutterstock_1421417066

Fosil yakıtların ve rafine petrol ürünlerinin ortaya çıkardığı salınıma bakılırsa, biyodizel yakıtlar, bu yakıtlara göre %48 oranında daha az karbondioksit salınımı yapıyor. Dizel yakıt kullanmak, sülfür oksit ve sülfat emisyonuna neden olur. Biyodizel yakıtta ise bu kirlilik ortadan kalkıyor, yok oluyor. Hatta saf biyodizel yakıt kullanımıyla sülfür emisyonu tamamen bertaraf edilebiliyor.

Sağlık açısından bakıldığı zaman soluduğumuz havada yaklaşık olarak %78 oranında azot, %21 oranında oksijen ve %1 ise karbondioksit bulunur. Diğer gazlar ihmal edilebilir seviyededir. Ancak bu oranlar yapılan her salınımla değişmektedir ve havaya karışan her partikül insan sağlığını olumsuz etkiler. .Ayrıca biyodizel yakıtlarda dizel yakıtlara göre yanmamış hidrokarbon oranı %67, karbon monoksit emisyonu %80 kanserojen etkisi olan aromatik hidrokarbonlar ise %75-90 oranında daha azdır.

Biyodizel Üretimindeki Avantajlar

shutterstock_1175956318

Üretim sırasında da biyodizel yakıt bize bazı avantajlar sunmaktadır. Biyodizel yakıtların üretimi esnasında açığa çıkan “yan ürün” veya “atık” olarak adlandırılan gliserin, birtakım kimyasal işlemlerden geçirilerek saflaştırıldığında katma değeri daha yüksek bir hale gelir ve bu da ekonomiye katkı sağlayabilir. Katalitik dönüşüm işlemleri uygulanarak çeşitli kimyasallar ve katma değeri oldukça yüksek olan hidrojen gazı elde edilebilmektedir. Bir diğer dönüşüm metodu olan mikrobiyel dönüşüm ile de suksinik asit mikrobiyal yağ gibi biyolojik temelli kimyasallar üretmek mümkündür.

 

 

Kaynakça

-Demirbaş.A, Biodisel: A Realistic Fuel Alternative for Diesel Engines, London: Springer, 2008.

 

İlginizi çekebilecekler diğer içerikler